İyi bir strateji oyunun temeli seçimlere dayanır. Hangi birimlerin üretileceği, kaynakların nereye harcanacağı ve hangi stratejilerin kullanılacağı önemlidir. Doğru kararlar sizi zafere götürürken yanlış kararlar sizi adapte olmaya zorlar veya bozguna uğrarsınız. Mojang ve Blackbird Interactive’in basitleştirilmiş aksiyon-RTS oyunu olan Minecraft Legends’ı oynarken kendimi birden fazla kez kritik kararlar almak zorunda kalırken buldum. Oyun, genelde zor olarak nitelendirilen bu türü daha geniş bir oyuncu kitlesine ulaştırma konusunda her an muhteşem işliyor denemez ama Minecraft Legends’ın en büyük gücü, önemli taktiksel anlardan ödün vermeden çoğu şeyi basitleştirebilmiş olmasında yatıyor.
Basitlik Minecraft Legends’ın en güçlü olduğu noktalardan biri. Nether’dan gelen Evil Piglinler başka işleri olmadığı için dünyayı istila ediyor ve siz de bu arkadaşları çıktıları yere geri gönderecek kuvvetleri inşa ediyorsunuz. Bunu yöntemsel olarak oluşturulmuş bir kıtada mevcut olan kaynakları, müttefikleri ve gizemleri keşfederek yapıyor ve aynı zamanda Piglin üslerini yok ediyor ve dostlarınızın kalelerini koruyorsunuz. Oyunda herhangi bir bölüm yok ve minimalist bir tasarımla anlatılan hikâye genellikle sadece Piglin güçlerinin ortama gelişini göstermekte kullanılıyor. Tüm Piglin güçlerini ortadan kaldırdıktan sonra zafer sizin oluyor ve yepyeni bir haritada yeni bir maceraya başlayabiliyorsunuz.
Minecraft’ın ikonik blok tasarımının burada işe dahil edilme şekli inanılmaz iyi olmuş. Tüm dünya ana Minecraft serisinden fırlamış gibi görünürken manzaralar, Minecraft serisinin adeti olduğu üzere canlı bir renk paleti ve muhteşem bir aydınlatma ile birleşiyor ve her ne kadar düşmanlar geceleri daha saldırgan olsa da kendileri gelmeden önce güneşin ufukta harikulade bir şekilde batışını izlediğiniz için gerçekten pek korku saldıklarını söyleyemeyeceğim.
Bir kahraman lazım
Starcraft veya Command and Conquer serisinde olduğu gibi sahadaki güçlerinin kontrolünü ortamdan uzak bir şekilde tepeden bakarak yöneten bir komutan olmak yerine Legends sizi Overlord serisine benzer bir şekilde direkt olarak savaş alanının ortasına atıyor ve çağırabileceğiniz birimler ile beraber dövüşen bir savaşçının kontrolünü üstleniyorsunuz. Bazı birim türleri oldukça enteresan ve her birinin doldurmakla yükümlü olduğu bir pozisyon var. Cobblestone Golemlerin canı çok fazla ama hızlı hasar vermek konusunda başarılı değiller. Mossy Golemler ise can doldurabiliyor.
Küçük ordular, işlerin yönetilebilir olmasını sağlıyor.
Askerlerinize verebileceğiniz emirler basitçe “gidip şuradakileri öldür” veya “beni takip et” gibi şeylerden ibaret olsa da her türlü emri vermesi oldukça kolay ve bu da muhteşem. Aksiyona doğrudan büyük bir öğrenme eğrisi olmadan veya kitapçık okumadan dalmanızı sağlıyor. Bu basitliğin ancak olumsuz bir tarafı var. En önde geleni ise, farklı ünitelerden oluşan özelleştirilmiş grupların oluşturulamaması. Bu da sizin stratejik seçeneklerinizi azaltıyor.
Aslında pek hasar yemeyen zombiler ile şifacı kuvvetlerin karışımı olan bir gruba ön hatları dağıtmaları için emir verirken bir taraftan da Plank Golemler tarafından korunan bir okçu birliğini onlara destek olmaya göndermek eğlenceli olabilirdi. Maalesef oyunda bu tarz bir kontrol yöntemi yok ve bu da üzücü.
Neyse ki savaşlara direkt olarak katılıyor olmanız sayesinde bazı akıllıca seçimlerde bulunabiliyorsunuz. Yönettiğiniz karakter bir kahraman olduğu için ordunuzdaki herhangi bir birimden çok daha güçlüsünüz, her zaman altınızda bir binek oluyor ve geniş bir açıyla savurarak kullandığınız bir kılıca sahip oluyorsunuz. Bu şekilde Cobblestone Golemlerden oluşan bir güruh yaratarak istila başlatabilmek ve sonrasında siz onları korurken golemlere binaları yıkma emri verebilmek gibi şeyler yapabilmenin yanı sıra dost bir kalenin bir tarafını siz korurken birimlerinize diğer tarafı tutmalarını söyleyebiliyorsunuz. Strateji oyunlarını bu kadar eğlenceli hale getiren akıl oyunlarının bir örneği de burada bu şekilde bulunuyor.
Her bir üssü inşa etmenin en iyi yolunu keşfetmek oldukça eğlenceli.
Tabii kaynak toplama ve bina inşaatı olmadan bu oyun gerçek bir Minecraft oyunu olmazdı ve bu da çok ince ve sezgisel bir şekilde yerleştirilmiş. Bu tür işlerde size yardımcı olan yaratıklar var. Bunların bir türü kaynak toplama işine yoğunlaşıyor ve kendilerini ağaçların arasına veya bir maden ocağına göndererek kaynak toplama işini tamamen bağımsız bir şekilde yapmalarını sağlayabiliyorsunuz. Diğer birimler ise inşaat işlerini hallediyor, golem üretici veya ok kuleleri gibi binaları dikebiliyor, tabii yeterli kaynak olduğu sürece. Bu sistem olağanüstü derecede kolay ve çok doğal bir şekilde işliyor, bu şekilde bina yapım sürecini iki üç tuşa basarak halledebiliyorsunuz.
Piglin’ler de kıçlarının üstüne oturup sizin gelişmenizi ve onları yok etmenizi bekliyor değiller. Kendileri üs ve karakollar kuruyorlar ve zaman ilerledikçe bu yapılar daha kompleks hale geliyor. Birkaç binayı talan etme olarak başlayan saldırılar, oyun ilerledikçe birkaç oyun günü sürebilen karmaşık kale kuşatmalarına evriliyor. Piglin ordusu çoğu gece bir dost kaleye saldırıyor ve bu saldırıyı savunmak ile başka bir yerde saldırıya geçme kararı sürekli zihninizi meşgul eden bir konuya dönüşüyor. Bu da keyifli bir gerginlik hissi sağlıyor.
Allay birimlerinizin bağımsız bir şekilde çalışmaları sayesinde stratejik ögeler savaşın içine ilginç bir şekilde dahil oluyor. Bir grup müttefiği duvar inşasıyla görevlendirirken bir diğerini gerekli odunu toplamaları için görevlendirip sizi kendiniz savaşa odaklanabiliyorsunuz. Ancak Piglin’ler bu kırılgan müttefiklerinizi hedef almanın yollarını bulup bu orta oyun savaşında çok güçlü olmanızı engelliyor.
Well of Fates adı verilen bir bina sizin birincil üssünüz olarak görev yapıyor. Burası sizin oyuna ilk başladığınız yer, öldüğünüz zaman tekrar dirildiğiniz varsayılan nokta veya güncelleştirmeleri yaptığınız bina oluyor. Piglin binalarını yok edince Prismarine isimli bir eşya kazanıyorsunuz ve bunu da daha fazla askere komuta edebilme veya daha fazla malzeme saklayabilme gibi yükseltmeleri yapmanızı sağlayan binaları inşa etmekte kullanabiliyorsunuz. Bina inşa edebileceğiniz yerler sınırlı olduğu için bir yerden sonra ordunuzun sayısını artırmak, kömür ve redstone gibi özel madenleri çıkarabilmek veya kaynak toplanmasına yardımcı olmaları için Allay sayısını yükseltmek arasında seçim yapmak durumunda kalıyorsunuz.
Zorluk eğrisinin oyunun ileri seviyelerini can sıkıcı hale getirme potansiyeli mevcut.
Piglinler de tabii ki siz gelip kendilerini yerle bir edin diye ordu kurmanızı beklemiyorlar. Onlar da üsler ve ileri karakollar kuruyorlar ve zaman ilerledikçe bu yapıların karmaşıklığı artıyor. Başlarda iki üç binayı yerle bir etmekle başlayan serüven işin sonunda birden fazla oyun içi güne yayılan büyük kale kuşatmalarına dönüşüveriyor. Bu durumlarda baskıyı sürdürmek ile saldırıyı başka yerlerdeki savunmasız alanlara çevirmek arasında seçim yapmak gerilimi her zaman diri tutan bir çekişme haline geliyor.
Maalesef oyunumun son birkaç saatinde ağır zırhlı Pigmadillolar gibi devasa can çubuğuna sahip olan düşmanların da ortama katılması yüzünden işler gerçekten çok ağır ilerlemeye başladı. Tabii ki farklı tasarımlara ve saldırılara sahip olan düşmanların bu kadar zaman geçtikten sonra dahi ortaya çıkmaya devam etmeleri çok güzel bir şey ama düşman ordularının sayısı ciddi sıkıntı yaratıyor. Yüksek bir mevkiye konuşlanmış bir düşman üssüne saldırırken işleri iyice can sıkıyor çünkü saldırı gücünüzün yarısı saçma sapan yol bulma sistemi yüzünden tepenin kenarından aşağı yuvarlanabiliyor. Minecraft Legends bunun gibi oyun sonu problemleri yüzünden bu strateji türünün öncüsü olma yolundaki potansiyelinin bir kısmını kaybediyor.
Micro ödemelere dair tepkiler
Minecraft Legends’ta gerçek parayla satın alınabilecek özel bir para birimi mevcut. Bu birim ile kozmetik eşyalar ve yeni “deneyimler” satın alınabiliyor ama rekabetçi çok oyunculu alanı veya oyuncu progresyonunu etkileyen bir şey bulunmuyor. Deneyimler Lost Legends ve Myths ile bağlantılı olacak gibi görünüyor. Lost Legends ücretsiz ve oyunculara her ay bazı görevler vererek bu görevler tamamlandığında henüz ne olduğu duyurulmayan bazı ödüller sunuyor. Myths ise Minecraft Bedrock’ta olan Minecraft Marketplace’e benzer bir tasarıma sahip ve burada partner olan içerik üreticileri oyuncuların satın alabileceği ücretli deneyimler yaratarak para kazanabiliyorlar. Bu sistemin nasıl işleyeceğini ancak zaman gösterecektir ama mikroödemelerin çirkin doğasını düşündüğümüzde oldukça masum göründüklerini söyleyebiliriz.
Güzel inşaat seçenekleri sayesinde bu sıkıntılı noktaların bir kısmı ortadan kalkabiliyor. Redstone Launcher gibi kuşatma aletleri bir nevi uzun menzilli top gibi çalışıyor ve ordularınıza yer açmakta kullanılabiliyor. Ayrıca boşlukları doldurmak ve tepelere tırmanmak için köprü veya merdiven inşa etmek çok kolay bir süreç. Piglin üslerinin altındaki bozuk toprağı yavaş yavaş normale döndüren Cure Netherrack özelliği ciddi anlamda bir fark yaratıyor çünkü düşman bölgesinde bina inşa etmenize ve golem üreticileri kurmanıza olanak tanıyor. Bu tarz şeylerin savaşın gidişatını değiştirmek için eğlenceli olduğu aşikâr ama en üst seviye üslere saldırabilmek için elinizin altında bulunan her aleti kullanma zorunluluğu bu oyunun basitleştirilmiş tarzına biraz ters kaçıyor.
Minecraft Legends’ı tek başına oynaması zevkli olsa da asıl eğlence çok oyunculu modunda yatıyor.
Minecraft Legends’ı tek başına oynaması zevkli olsa da asıl eğlence çok oyunculu modunda yatıyor. Tüm hikâye modu maksimum dört kişi olarak co-op modunda oynanabiliyor ve bu şekilde kaynaklar bölünmüş olsa da herkes bağımsız olarak kendi kararlarını verebiliyor. Kaynak toplama, üs kurma ve savaşa girme gibi işlerin bölünmesi ile pek çok sinir bozucu nokta ortadan kalkıyor ve müttefikleriniz ile birlikte savaşa dalmak çok zevkli bir hal alıyor. Bu oyunu oynamanın en zevkli şekli kesinlikle bu ve zaferin getirdiği o muazzam hissi arkadaşlarınızla birlikte paylaşmanın verdiği keyif asla eskimiyor.
PVP modunda ise enteresan bir durum var. İki takım karşı karşıya gelirken takımlardaki her bir oyuncu kendine özel bir kahramanı kontrol ediyor ama kaynakları ve golemleri paylaşıyorlar. Oyunlardan bir tanesinde takımım ile Piglin üslerini erkenden yok etmeye yoğunlaşarak yükseltmeleri daha hızlı yapmayı amaçladık, bu şekilde diğer insanlarla karşı karşıya gelmeden önce en güçlü ordu bizim elimizde olacaktı. Başka bir oyunda ise düşmanlarımız üssümüzün menzili dahilinde gizli bir şekilde bir Redstone Launcher inşa ettiği için sürekli savunma yapmak ve binalarımızın yıkılmasını izlemek zorunda kaldık ve sonunda da haritadan silindik. Diğer insanların oyuna katacağı stratejik ögeler bilgisayara karşı oynamaktan çok daha çeşitli ve ilgi çekici.
Karar
Minecraft Legends, strateji türünün kötü şöhretli kompleks yapısını, türün temelini oluşturan seçim-sonuç ilişkisinden feragat etmeden basitleştirmeyi başaran eğlenceli bir strateji oyunu. Bununla birlikte farklı türlerdeki birimleri aynı gruba atamak gibi bu tür için önemli olan bazı ögeler bu basitleştirme sürecinin kurbanı olmuş durumda ve bu tarz eksikliklerin savaşın ortasındayken stratejik opsiyonlarınızı kısıtladığı aşikâr. Fakat Legends, işçi birimi olan Allay gibi bazı değişik ögeleri kullanarak fark yaratırken bir taraftan da ikonik Minecraft estetiklerini sonuna kadar koruyor ve göze hoş görünüyor. Zorluk eğrisinin oyunun ileri seviyelerini can sıkıcı hale getirme potansiyeli mevcut ama muhteşem co-op ve PVP modları ile bu RTS oyunu kesinlikle oynarken harcadığınız zamana değiyor.