Diablo 4 açık beta dönemi sona erdi ve oyunculara oyunun tam sürümünden neler bekleyebilecekleri için yeterli ipucu verildi. Blizzard, geliştiricilerin periyodik canlı yayınları ve videoları aracılığıyla belirli sistemler hakkında daha fazla bilgi paylaşırken, oyun sonuyla ile ilgili fazla detaya girmediler ve belirli oyun modlarının geri gelip gelmeyeceği veya önceki oyunlardan bazı özelliklerin genel oynanışa ve karakter yapılarına daha fazla derinlik katmaya yardımcı olması için geri getirilip getirilmeyeceği de belli değil.
İşte karşınızda Diablo 4 için geri dönmesini istediğimiz bazı önemli özellikler!
Adventure Modu
Adventure Mode, Diablo 3’te bulunan ve isteğe bağlı bir oyun moduydu. Bu mod, oyuncuların hikayeyi atlayıp doğrudan aksiyona dalmasına ve oyunun ana hikayesi için mevcut olan farklı yerlerde geçen, farklı görevlerle mücadele etmesine fırsat tanıyordu. Hedefler, büyük hikaye boss’larını yenmek, belirli bir zindanda belirli sayıda düşmanı öldürmek, lanet sandıklarını açmak ve daha fazlasını içeriyordu. Hedefleri tamamlamak, bir alandaki belirlenmiş tüm görevleri tamamlarken oyuncuların deneyim, altın ve özel sandıklar kazanmasını sağlıyordu.
Bu sandıklar, Nephalem Rifts gibi diğer oyun sonu içeriğine geçmeden önce bu hedeflerin üstesinden gelmeyi teşvik eden Legendary ekipman ve set parçaları için farklı recipe’ler bırakıyordu. Her ne kadar sürükleyici olsa da herkes Diablo oyunlarının on yılı aşkın bir süredir sunduğu anlatıyla ilgilenmezken, Adventure Mode yalnızca oyunu oynamak isteyenler ve hikayedeki ilerleyiş tarafından engellenmek istemeyenler için fazlasıyla cazip bir seçeneğe dönüşmüştü.
Diablo 4’ün daha çok bir MMO’ya benzediği düşünülürse, Adventure Mode’u gelmediği takdirde belki de Blizzard battle pass ya da benzeri bir yöntemle hikaye kısımlarını atlama seçeneği de sunar.
Crusader ya da Paladin’in dönüşü
Diablo 4 aralarından seçim yapabileceğiniz Rogue, Barbarian, Druid, Necromancer ve Sorcerer ile iyi bir oynanabilir sınıf listesi sunarken, gözler Crusader veya Paladin’i arıyor. Barbarian veya Druid’den farklı olarak, Crusader ve Paladin, bir dizi kutsal büyü kullanan, saçma miktarlarda hasarı depolarken aynı zamanda parti üyelerine değerli buff’lar sağlayan, savaşçı tipi bir sınıf olarak benzersiz bir boşluğu dolduruyordu.
Bu, Druid’in ve bir noktaya kadar Barbarian’ın sunabileceği şey gibi gözükse de hem Crusader hem de Paladin, bir bütün olarak Diablo serisindeki en sağlam sınıflardan biri olma konusunda büyük miktarlarda hasar verme yeteneğine sahip olsa bile öyle ya da böyle birer güç merkeziydi. Genel olarak, bir build türünü diğerine tercih ederseniz asla zayıf hissettirmeyen güzel bir melezdi. Ayrıca, sağlam bir DPS ile yıkıp geçen bir karakter arasında güzel bir orta yol sağlayarak, daha yakın dövüş odaklı sınıfların sunabileceği şeyler açısından genel olarak daha fazla çeşitlilik katabilir.
Rift’ler ve Greater Rift’ler
Nephalem Rifts ve Greater Rifts, Diablo 3’te Reaper of Souls ek paketinin öne çıkan içeriği olarak tanıtıldı. Bu sonsuz gibi görünen prosedürel zindanlar, ayrıntılara Diablo 4’teki kadar dikkat etmemiş olabilir ancak harika bir end game içeriği kaynağıydı. Rift’ler, oyuncuların Legendary ve standart eşyaları tutarlı bir şekilde toplamasına izin verirken, Greater Rifts ise az ya da çok “yüksek risk, yüksek ödül” mantığını taşıyan standart Naphalem Rift versiyonları gibiydi.
Rifts’in ana oynanış döngüsü, oyuncuların bir tür “süper boss” çağırmak için dalga dalga düşmanlarla savaşmasını içeriyor; mücadele kazanıldığında oyuncuları zırhlar ve oyun sonunda kullanılmak üzere zırhları için kıymetli taşlarla ödüllendiriyordu. Şimdilik Diablo 4’ün oyun sonu neye benzeyecek bir fikrimiz olmasa da Nephalem Rift’leri sadece gıptayla baktığımız zırhları ve Legendary eşyaları değil, sezon içeriği için meta’yı şekillendirecek oyuncuların yeteneklerini, dalga dalga gelen düşmanlar karşısında test etmesini de sağlıyordu.
Rune’ler
Diablo 2: Lord of Destruction’da tanıtılmış olan rünler, değerli taşlardan farklı, benzersiz bir yuvaya takılabilir bir öğe türüydü. Taşlar, artan bariyer gücü veya Elit düşmanlara verilen hasar gibi istatistiklerde pasif yükseltmelere izin verirken, rünler tüm yapıları değiştirebiliyordu.
Oyuncular, rün kelimeleri oluşturmak için zırh parçaları üzerindeki rünleri birleştirerek, birden fazla artımlı karakter puanı değişikliği ekleyebiliyorlar. Bu kelimeler, bir düşmanı öldürürken bir Nova oluşturmak veya hatta saldırı sırasında Charged Bolts veya Frozen Orbs üretmek gibi öğeler üzerinde etkili birer Legendary pasifler oluşturuyordu.
Diablo 4’ün Aspect’lerinin bu işleve etkili bir şekilde hizmet ettiği göz önüne alınırsa, pasif bir yetenek şişkinliği yaratabilirken, rünlerin ve rün kelimelerinin geri geldiğini görmek ilginç olurdu zira oyunculara tamamen benzersiz bir şey yaratmak için yapılarını özelleştirmeleri adına daha büyük bir fırsat sunulmuştu.
Ücretsiz build yenileme olsa iyi olur muydu?
Diablo oyunlarının en saygını olmasa da Diablo 3, oyuncuların build’lerini istedikleri zaman ve ücretsiz olarak değiştirmelerine izin vermişti. Diablo 4 ise oyuncuların becerilerini ve beraberindeki pasifleri değiştirmek için altın harcamasını gerektirecek. Bu, açık beta döneminde ciddi bir tutara mâl olmadı, ancak bu durum değişebilir. Özellikle Aspects’i kaldırıp silahlara ve zırhlara uygulamak da oldukça pahalıya gelebilir.
Oyuncuları build’larını değiştirmek için altın harcamaya zorlamak, karakter kasmanın devamı için farklı bir yol gibi görünse de yeni build’ler keşfetmek için bir miktar zorlayıcı olabilir. Ve potansiyel olarak, bu denemeleri büyük miktarda altını olan oyunculara bırakmak, daha gündelik oyuncuları oyuna yabancılaştırma riski taşıyor. Blizzard, bu özelliğin ücretsiz olarak gelip gelmeyeceği konusunda kararını coin karşılığı olarak vermiş gibi görünse bile gelecekte tepkiler olumlu olmazsa, potansiyel olarak bundan geri adım attıklarını görmek ilginç olabilir.
Karakter özelliklerini kendimizin dağıtması, ilk iki oyunu zor ve tatmin edici kılıyordu
Ancak biz Oyun360 olarak yetenek ağacını dağıtırken daha özenli olunmasını ve istenmeyen bir skill’e basıldığında geri almanın bir miktar masraflı olmasını destekliyoruz. Diablo 3’teki bedava yetenek değiştirme özelliği, Diablo 1 ve Diablo 2’ye, yani serinin köklerine kısmi bir ihanetti. Bununla birlikte oyun dünyasının hızlı yeni dönemi gözetilerek alınmış bir karardı.
İlk iki oyunun dexterity strength vb karakter özellikleri dağıtma konusu da oyunun zorlayıcı ancak eğlenceli kılan kısmıydı. Butcher’dan düşen bir eldiveni giymek için level atlayıp strength’e skill puanı dağıtmak için kasmak ve o güzel eşyayı gecikmeli de olsa giyebilmenin verdiği haz, maalesef son oyunlarla birlikte yok olmuş durumda. Diablo 4’te bir eşyayı giymedeki tek engel oyuncunun seviyesi. Açık beta’da da zaten oyuncunun level’ının üstünde bir eşya düştüğüne şahit olmuş da değiliz.
Pet’ler and Companion’lar
Diablo 3’teki mütevazi evcil hayvanlar, büyük yenilikler getirmeseler de gidip sizin için altın toplayacak arkadaşlardı. Bu da altın toplamak için karakterinizi altının üzerinden veya çevresinden geçirmenize gerek kalmayacağı anlamına geliyordu. Genel oyun deneyimi için gerekli olmasa da Diablo 4 beta’da şaşırtıcı bir şekilde eksikliğini hissettiren, oynanabilirliğe fayda sağlayan bir rahatlıktı.
Diablo 2’den bu yana oyuncular, Sanctuary dünyasını keşfederken kendilerine katılmaları için NPC arkadaşları alabiliyorlar. Diablo 3, oyuncuların, onlar için hangi becerileri seçtiğinize ve onları hangi ekipmanla donattığınıza bağlı olarak birkaç farklı şekilde geliştirebileceğiniz üç farklı yol arkadaşı (Templar, Enchantress ve Scoundrel) arasından seçim yapmasına izin vermişti. Diablo 4 daha açık bir dünyaya ve hafif-MMO deneyimine yöneldiğinden, companion’ların geri dönüş yapmaması şaşırtıcı olmaz.
Angiris Council’in dönüşü
Diablo 2’den Andariel’in Diablo 4’te geri dönmesiyle birlikte, önceki Diablo oyunlarındaki ana karakterlerin, anlatıda boss’lar veya ana karakterler olarak potansiyel olarak geri dönüş yapmaları oldukça mümkün hale geldi. Inarius ve Lilith arasındaki çatışma, Angiris Council üyelerinin geri dönüşüne sahne olabilir, bu da High Heavens’ın liderleri hakkında daha fazla detayın önünün açılması demek. Oyunculara Lilith ve Inarus’un ilişkisi ve Sanctuary’nin yaratılmasının çok kısaca detaylandırıldığı Diablo 3’te ve genişleme paketi Reaper of Souls’ta bu hikayelerie değinilirken, Diablo 4’te konseyin bizzat iç işleyişinin detaylandırılması şansı mevcut. Ve hatta belki de Imperius veya konseyin diğer üyeleri gibi karakterlerin, söz konusu anlatının açık uçlu doğası sayesinde nasıl sona erdiğini ortaya çıkartır. Her iki durumda da, özellikle oyunun kilit figürlerinden biri orada yaşadığı için, Diablo 4’te High Heavens hakkında daha fazla detaya sahip olmak harika olurdu.
Açık beta döneminde geçirdiğimiz uzun sürenin ardından Diablo 4’te geri gelse farklılık yaratabilecek noktalar özetle böyle.